24 Ekim 2020

Bıçaklar Çekildi (Knives Out) 

‘Göçmenler Trumplara karşı'

 

Bu yapımda ‘Katil kim?' hikayesinin bütün ögelerine saygı duyan bir parodi için gerekli her şey toplanmış; büyük bir ev, bir cinayet, şüpheliler ve elbette karizmatik bir dedektif... Bıçaklar Çekildi polisiyenin geleneksel kurallarına bağlı kalarak Agatha Christie'ye saygısını sunarken türe politika ve mizah ile yeni bir boyut kazandırıyor.

Brick ve Looper'dan  tanıdığımız yönetmen Rian Johnson‘sın son filmi Knives Out, hem oyuncu kadrosu hem de eleştirel yaklaşımı ile dikkat çekiyor. Geleneksel polisiye türünün günümüze uyarlarken üzerine müzik ve sinematografi ile eğlence katılmak istenmiş. Sadece bunular kalmayan yönetmen Amerika'nın politik atmosferine göndermeler ile Trump'ı kevgire çevirmiş.

Filmin oyuncu kadrosunda Daniel Craig, Chris Evans, Ana de Armas, Jamie Lee Curtis, Michael Shannon, Don Johnson, Toni Collette, Lakeith Stanfield, Katherine Langford, Jaeden Martell ve Christopher Plummer'un yer alıyor. Daniel Craig namı diğer James Bond için harika bir iş olmuş. Captan America'mız (Chris Evans) da fena değil. Oyuncuların üstüne yapışan rollerden kurtulması hem kendilerini hem bizleri heyecanlandırıyor.

Hikaye ünlü polisiye yazarı Harlan Thrombey'in hizmetçisi tarafından kanlar içinde ölü bulunması ile başlıyor. Harlan 85. yaş gününü kutladığı gece evinde ölmüş olarak bulunur. Doğum günü partisine katılan tüm ailesi polis soruşturmasının bir parçası olur. Vasiyetinde oldukça büyük bir servet bırakan Harlan Thrombey, gerçekten intihar mı etmiştir yoksa o gece evdekilerden biri tarafından mı öldürülmüştür?

Filmin en çarpıcı noktası Amerika Birleşik Devletleri'nin siyasi durumundan bahsetmesi. İdeolojilere karakterle üzerinden hayat verilmiş. Cumhuriyetçi, faşisti liberali demokrat... ne ararsan var ve hepsi işlevsiz. Aile bir nevi Trump olmuş. Ailede göçmenlere olumlu bakanların da olumsuz bakanların da 15 yaşından beri yanlarında çalışan ve aileden olduğunu söyledikleri göçmen hemşirenin nereden geldiklerini bilmemeleri ile bunu gösteriyor Johnson bizlere. İzleyicinin zekasına güvenen bir yönetmen ile karşı karşıyayız. Hikayede -ideolojileri ne kadar farklı olsa da- aile üyeleri nefret edecek birini bulduklarında çok güzel kol kola gelebiliyorlar.

Rian Johnson her sahnede yeni bir hikaye sunuyor. Her adımda çözülen düğümlerin arasına biraz kara mizah biraz da politika yerleştirilen yapım sadece Trump Amerika'sına yapılan göndermeler için bile izlenebilir.